Türkiye’de bulunan 0-19 yaş kümesi ortasındaki yaklaşık 574 bin 963 otizmli çocuk ve gencin yalnızca 41 bin 854’ü eğitim alıyor. Nüfusa projeksiyon yapıldığında yaklaşık 1 milyon 900 bin 326 otizmli birey olduğu ve bu durumdan etkilenen 7 milyon 601 bin 304 aile ferdi bulunduğu iddia ediliyor.
Tohum Otizm Vakfı Genel Müdürü Özgül Gürel’in verdiği bilgilere nazaran, otizmli çocuklar ve yetişkinlerin, ömürlerini olabildiğince bağımsız sürdürebilmeleri için okulöncesi eğitimden başlayarak nitelikli eğitim hizmetlerine erişimlerinin aktif biçimde sağlanması çok değerli. Erken teşhis ve hakikat bir eğitim usulü ile ağır olarak eğitim alan çocukların yaklaşık yüzde 50’sinde, otizmin belirtileri denetim altına alınabiliyor, gelişim sağlanabiliyor, büyük ilerleme kaydediliyor ve hatta birtakım otizmli çocukların ergenlik yaşına geldiklerinde öteki arkadaşlarından farkı kalmayabiliyor.
Eğitimin otizm tanısı alındıktan çabucak sonra başlaması gerektiğine dikkat çeken Gürel, “Haftada en az 30” en fazla 40 saat olmalı, eğitim kesintisiz sürmeli, otizmli bireylerin eğitiminde tesirli olduğu bilimsel yollarla test edilmiş uygulamalar kullanılmalı, otizmli çocuğun ferdi gereksinimlerine uygun bir eğitim planı uygulanmalı ve aile merkezli uygulamalar ile desteklenmeli” dedi.
Vakfın otizmli bireylerin eğitimi için hazırladığı eğitim portalını yenilediklerini anlatan Gürel’in verdiği bilgiye nazaran portal, “Otizm Spektrum Bozukluğunu Anlamak”, “Davranışları Yönetmek”, “Temel Maharetleri Kazandırmak”, “Etkileşim Marifetlerini Kazandırma”, “Öz Bakım Hünerlerini Kazandırmak”, “Toplumsal Ömür Maharetlerini Kazandırmak” olmak üzere 6 kısım ve 22 modülden oluşuyor.
GÖRÜLME SIKLIĞI ARTIYOR
Otizmin görülme sıklığı günümüzde çok büyük bir süratle artıyor. 1985 yılında her 2 bin 500 çocuktan birine konulan otizm tanısı, 2001 yılında 250, 2013 yılında ise 88 çocuktan birine denk gelirken, günümüzde doğan her 44 çocuktan 1’i otizmli olarak dünyaya geliyor. Geçmiş yıllara nazaran otizmli birey/çocuk sayısında dikkat alımlı bir artış olmakla birlikte sayının artmasında otizmin daha uygun bilinmesinin ve fark edilmesinin de bir hissesi olduğu unutulmamalı.