EY; dünya genelinde 1.000 CFO ve üst düzey finans yöneticisiyle anket yaparak, CFO’ların DNA’sını çıkardı. Rapora göre; birçok finans lideri CFO rolünü CEO pozisyonuna giden bir basamak olarak görüyor. Araştırma ayrıca geleceğin CFO’larında aranacak en önemli özelliğin “duygusal zekâ” olduğunu gösteriyor.
Finans liderlerinin yüzde 67’si kısa ve uzun vadeli önceliklerin nasıl dengeleneceği konusunda liderlik içinde gerilimler ve anlaşmazlıklar yaşıyor. CFO’ların %50’si uzun vadeli önceliklerde kesintiler yaparak kısa vadeli kazanç hedeflerini tutturduklarını söylüyor. Bu durumdan en çok etkilenen programların başında ise Çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim programları geliyor.
Uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi EY (Ernst & Young), finans liderlerinin görev ve sorumlulukları bakımından geçirdiği dönüşümü mercek altına alan CFO’nun DNA’sı raporunun 2023 yılı sonuçlarını açıkladı. Dünya genelinde 1.000 CFO ve üst düzey finans yöneticisiyle gerçekleştirilen anket sonucu oluşturulan rapor; finans ekiplerinde daha cesur değişimler gerçekleştiren CFO’ların gelecekte kendilerine yer edinebileceklerini ortaya koyuyor.
CFO; CEO pozisyonuna giden yol
Araştırma sonuçlarına göre birçok finans lideri CFO rolünü CEO pozisyonuna giden bir basamak olarak görüyor. Ankete katılanların %84’ü CFO rolünün oldukça zorlayıcı olduğunu kabul ederken, CEO’luk yolunda zorluklara hazırlanmak için gereken stratejik temeli ve değerli deneyimleri edindiğini düşünüyor.
Araştırma, “duygusal zekanın” geleceğin CFO’ları için önemini vurguluyor. Veriler; önümüzdeki beş yıl içinde başarılı CFO’lardan beklenen en önemli beceri veya özelliğin, yüksek düzeyde gelişmiş duygusal zekâ, çeşitlilik ve refah gibi insani konularda deneyim olduğunu gösteriyor.
Ankete katılan finans liderlerinin yalnızca %16’sı finans fonksiyonlarını teknoloji ve iş modeli gibi temel değişim öncelikleri açısından sınıfının en iyisi olarak görüyor.
Aynı şekilde finans liderlerinin yalnızca %14’ü fonksiyonu geleceğe yönelik dönüştürmek için cesur bütünsel değişiklikler yaptıklarını söylüyor.
EY Türkiye Finansal Muhasebe ve Danışmanlık Hizmetleri Şirket Ortağı Ozan Özarıkça: araştırma sonuçlarıyla ilgili olarak “Cesur değişimler gerçekleştiren CFO’ların hem bugün hem de gelecekte değer yaratma olasılığı, değişime direnen CFO’lara kıyasla yüksek. Cesur değişimler gerçekleştiren CFO’lar farklı öncelikleri benimsiyor ve finans dönüşümü için bir yol haritası sunuyor. Aynı zamanda finans ekiplerinin kültürünü değiştirmeye, teknoloji ve analitiği dönüştürmeye, liderlik becerilerini geliştirmeye ve yeni nesil liderleri belirlemeye daha fazla önem veriyor. İşletmenin geneline fayda sağlamak için CFO’lar bir yandan uzun vadeli değere yönelik bir strateji ortaya koyarken diğer yandan ulaşılabilir hedefler belirlemeli ve etkin performans yönetimi uygulamalı. CFO’lar stratejik görevlerini yerine getirmeye ve geleceğin CFO’larını yetiştirmeye odaklanmalıdır. Bu alanlara öncelik vererek, zorlukların üstesinden gelmek ve kurumları üzerinde anlamlı bir etki yaratmak için daha donanımlı olacaklardır” değerlendirmesini yaptı.
Araştırmada deneyimlerini paylaşan katılımcıların yarısı, uzun vadeli öncelikler olarak kabul edilen alanlarda finansmanı keserek kısa vadeli kazanç hedeflerini karşıladıklarını söylüyor. Çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim programları bu kesintilere karşı en savunmasız olanlar arasında yer alıyor. Katılımcıların %37’si ESG’yi uzun vadeli bir öncelik olarak görmelerine rağmen kuruluşlarının yıllık planı içinde harcamaları azaltmayı veya duraklatmayı planlıyor.
Ancak CFO’lar, sürdürülebilirliğin uzun vadeli değer yaratmadaki önemi göz önüne alındığında, bu alandaki harcamaları kısma konusunda temkinli olmaları gerektiğinin farkında.
Ankete katılanların yüzde 67’si, liderlik ekipleri içinde kısa ve uzun vadeli öncelikleri dengeleme sürecinde gerginlikler ve anlaşmazlıklar olduğunu söylüyor. Kısa vadeli talepleri uzun vadeli değerle etkili bir şekilde dengelemek, finans liderleri ile yönetici ekip arasında iş birliği, yardımlaşma ve güven gerektiriyor. Ancak, gerginlikler ve anlaşmazlıklar bu ortak çabayı baltalayabiliyor ve bu noktada çözüm için en önemli rol CFO’ya düşüyor.
Bu rolü yerine getirmek için de CFO’nun, CEO ve yönetici ekibine meydan okuyabilecek güvenilirliğe ve etkiye sahip olması gerekiyor. Ancak araştırma, finans liderlerinin fikirlerini her zaman dile getirmeye istekli olmadığını gösteriyor. Katılımcıların üçte birinden azı (%32’si) farklı bir görüşe sahip olduğunda sesini yükseltiyor ve sadece %30’u önemli bir konuda aynı fikirde olmadıklarında yönetim ekibine “her zaman” güçlü bir şekilde meydan okuyabiliyor.
Riski inovasyon ve cesur dönüşümle dengelemek gerekiyor
Katılımcıların %72’si geleneksel ofis davranışı ve zihniyetlerinin finans fonksiyonunun modernizasyonunu yavaşlattığını düşünüyor. CFO’lar sürdürülebilir, uzun vadeli büyümeyi desteklemek için dijitalleştirilmiş finans fonksiyonları oluşturmaya çalışırken, en önemli öncelikleri finans teknolojisini dönüştürmek ve gelişmiş veri analitiği.
Bununla birlikte, katılımcıların sadece %19’u bahsetmiş olsa da “iş gücü” nün başarılı bir dönüşüm için öncelikler arasında yer alması gerekmektedir.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı